Tuz Gölü, Ankara’ya yaklaşık 150 kilometre mesafede, kapalı bir havzada yer alıyor. Bu özellik, gölde yoğun buharlaşmaya neden olarak tuzun doğal bir süreçle yüzeye çıkmasını sağlıyor. Binlerce yıllık jeolojik süreçlerle oluşan tuz, hem Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor hem de bölgenin doğal güzelliklerini oluşturuyor. Koyuncu Tuz Genel Müdürü Ömer Çetiner, Tuz Gölü’nden elde edilen tuzun yıllık hasat süreci hakkında bilgi verdi. Çetiner, kar ve yağmur sularının tuz kayaçlarını çözerek göl yüzeyine taşıdığını, bu suyun yaz aylarında buharlaştığını ve tuzun çökelerek hasat edildiğini belirtti.
Deterjan sektöründen yoğun talep
Tuzun farklı sektörlerde kullanıldığını belirten Çetiner, tuzun belediyeler, kamu kurumları ve Karayolları Genel Müdürlüğü gibi çeşitli kurumlara satıldığını ve özellikle kış aylarında karla mücadelede kullanıldığını ifade etti. Ayrıca, kimya sektörü başta olmak üzere deterjan sektörünün de tuza yoğun talep gösterdiğini vurguladı. Koyuncu Tuz olarak yıllık 400 bin ton mekanik rafine tuz üretildiğini ve bu tuzun büyük bölümünün kimya sektöründe kullanıldığını söyledi.
Türkiye’nin tuz ihtiyacının %70’i Tuz Gölü’nden karşılanıyor
Türkiye’de tuz üretiminin üç ana kaynağı olduğunu dile getiren Çetiner, bunların kaya tuzu, deniz tuzu ve Tuz Gölü’nden elde edilen tuz olduğunu belirtti. Tuz Gölü’nün Türkiye tuz ihtiyacının %70’ini karşıladığını ve saf tuz açısından en temiz kaynaklardan biri olduğunu ekledi. Gölün çevre kirliliğinden uzak olması, tuzun saflığını ve kalitesini artırıyor.
1,5 milyon tonluk tuz hasadı hedefleniyor
2023 yılı için planlanan tuz hasadının 1,5 milyon ton olduğunu aktaran Çetiner, Ağustos ayında başlayan hasadın Kasım ortasına kadar süreceğini belirtti. Bu yıl elde edilen tuzun %50’sinin, 50’den fazla ülkeye ihraç edildiğini de ekledi.
Tuz Gölü, sadece tuz üretimiyle değil, aynı zamanda nadir kuş türleri ve biyolojik çeşitliliğiyle de büyük öneme sahip. Hem ekonomik hem de ekolojik açıdan Türkiye için önemli bir değer olan Tuz Gölü’nde tuz hasadı 15 Kasım’a kadar devam edecek.
