E-Dergi
Ekonomi

YASED: Çin’in Türkiye Yatırımları Artıyor

YASED, Çin’in Türkiye’ye artan yatırımlarını ve Türkiye’nin büyük iç pazarıyla cazip konumunu vurguladı. UNCTAD verilerine göre, Çin 1990-2023 dönemi boyunca en fazla uluslararası doğrudan yatırım çeken ülke oldu.

 YASED: Çin’in Türkiye Yatırımları Artıyor

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), son dönemde Türkiye’ye yönelen Çin menşeli yatırımlardaki artışı detaylandırdı. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) verilerine göre, Çin Halk Cumhuriyeti, 1990-2023 yılları arasında ABD’den sonra en fazla uluslararası doğrudan yatırım (UDY) çeken ülke oldu. Çin’in bu dönemde aldığı UDY’nin yaklaşık üçte ikisi 2010-2023 yılları arasında gerçekleşti ve bu süreçte dünya genelindeki UDY akımlarının yüzde 9,25’ini çekti.

Çin’in uluslararası yatırım performansı, Hong Kong ve Macao’nun 1997 ve 1999 yıllarında Çin’e özel idari bölge olarak katılmasıyla daha da yükseldi. Çin, 1990 yılında yurt dışına yaptığı UDY akışlarında dünya genelinde 22. sıradayken, 2010 yılında 5. sıraya yükseldi. 2022 yılında ikinci, 2023 yılında ise üçüncü sırada yer aldı. 2010-2023 döneminde Çin menşeli UDY akımları, küresel UDY akımlarının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturdu.

Çin, aynı zamanda yurt dışına yaptığı yatırımlarla da dikkat çekiyor. 1990 yılında dünya genelinde yurt dışı UDY akışlarında 22. sıradayken, 2010 yılında 5. sıraya yükseldi. 2023 itibarıyla UDY kaynağı ülkeler arasında ikinci sırada yer aldı. Çin’in dünya ihracatındaki payı ise 2001 yılında yüzde 4,34 iken, 2010 yılında yüzde 10,45’e, 2023 itibarıyla ise yüzde 14,55’e ulaştı. Çin’in ihracatında imalat sanayi ürünlerinin payı yüzde 90’ın üzerinde, bu oran 1992 yılında yüzde 80’in altındaydı.

Türkiye, AB ile Gümrük Birliği ve büyük iç pazarı sayesinde uluslararası yatırımlar açısından önemli bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin 85 milyonu aşan nüfusu ve imalat sanayindeki fırsatlar, Çinli yatırımcılar için cazip kılıyor. Çin’in 2000’li yılların ortalarından itibaren artan yurt dışı yatırımları, Türkiye’nin de dikkatini çekti. Ancak, Çin menşeli yatırımların çoğunluğu Avrupa merkezleri üzerinden geldiği için bu yatırımlar, Türkiye’nin uluslararası yatırım istatistiklerine yansımıyor.

YASED’in raporu, Türkiye’nin yatırım çekme kapasitesinin yüksek olduğunu ancak uluslararası yatırımcıların ülkemize olan güveninin ve deneyimlerinin diğer firmaları da çekmekte önemli rol oynadığını vurguluyor. Makroekonomik parametreler ve düzenleyici çerçevenin öngörülebilirliği, yatırımcılar için kritik faktörler arasında yer alıyor.

COVID-19 pandemisinin küresel tedarik zincirlerinde yarattığı kırılganlıklar ve yükselen nearshoring (yakın kıyı) trendleri, Türkiye gibi pazar erişimi yakın olan ülkelerdeki üretim üslerini öne çıkarıyor. Bu gelişmeler, Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve Avrupa ile lojistik entegrasyonunu güçlendirecek yatırımların önemini artırıyor. Ayrıca, Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde yapılan regülasyonlara uyum da Türkiye’nin yatırım çekme kapasitesini etkileyen diğer önemli faktörler arasında bulunuyor.